7 Şubat 2012 Salı

Strobist


David Hobby Strobist Uygulamasında
 Son yıllarda dijital devrimle beraber fotoğrafçılık ile ilgili ekipmanların teknolojileri çok gelişti. Bu gelişmeye paralel olarak da fiyatlarda düştü. Şu anda 20-25 yıl önce profesyonel ekipmanların sahip olmadığı özelliklere sahip fiyatları da pek çok insanın rahatlıkla alabileceği düzeyde pek çok ekipman var.

Aydınlatma ile ilgili gelişmelerde aynı. Günümüzde son derece güçlü, küçük, fotoğraf makineleri ile iletişim kuran, mercekten geçen ışığı ölçerek patlama düzeyine otomatik karar veren flaşlar var. Bu flaşlar pille çalıştıkları için stüdyo flaşlarına göre daha mobilliler. Bir kaç tanesini beraber çalıştıracak teknolojiler içerdikleri için güç probleminde yaratmaz hale gelince bazı fotoğrafçılar bu kafa flaşlarını makinalarından ayrı kullandıkları aydınlatma çözümleri yaratmaya başladılar. Bu fotoğrafçılar fotoğraf dünyasında “strobist” olarak anılıyorlar. Bu terimi ilk defa Fotoğrafçı Davit Hobby kullanmıştır. Kedisinin strobist isminde bir bloguda vardır. Amerika da strobist aydınlatma ile ilgili seminer ve kurslar vermekte.

Ülkemizde de hızla yayılan bir akım. Facebook da  2012 Şubat itibariyle 200 kişilik bir eğitim grubu bile var. Kimin kontrolünde bilmiyorum ama doğru dürüst çalışmayan Strobist Türkiye diye bir web siteside var.

Strobist Ekipmanları

Strobistler genellikle kafa flaşlarını ışık ayaklarının üzerine takabilecekleri basit aparatlarla flaşlarını ayağa taktıktan sonra ışığı yönetmek üzere şemsiyeler veya softboxlar kullanıyorlar. Flaşları tetiklemek içinde optik yada radyo tetikleyiciler kullanıyorlar. Şemsiye mi softbox mı, hangi ayak, nasıl tetiklemeli ayrı bir başlık olacak!


Eskiden filimli makine kullandığımız zamanlarda flaş çok yaygın ve ucuz değildi. Bu yüzden ışığın az olduğu ortamlarda fotoğraf çekmek oldukça zordu. Hatta o dönemde üçayak kullanmak da yaygın değildi. (Belki de yaygındı fakat biz çok genç olduğumuz için bütçemiz kapsamıyordu) Orta okuldaki fotoğrafçılık dersinde evde akşam lamba ışığında B ayarında (B ayarında perde deklanşöre bastığınız sürece açık kalır.) sekize kadar sayarak fotoğraf çekmeyi öğrenmiştik. Bu konunun tamamen hareketsiz olması hatta insanların nefes bile almaması demekti. Sonra kompak makinelerin bile üzerinde şimdiki flaşlar ile karşılaştırmak mümkün olmayan flaşlar gelmeye başladı. Filim döneminde beyaz ayarı sorunu da olmayınca flaşla fotoğraf çekmenin dayanılmaz kolaylığını kullanmaya başladık. Emektar FED 4 bırakıp dijitale geçinceye kadar flaş kolaylığından dolayı kompak makine kullanmayı tercih etmiştim.

Dijital teknoloji kullanmaya başlayınca ilk satın aldığım uyduruk dijital makinada flaşının çok güçsüz olması ve bozulan beyaz dengesinden dolayı ve kırmızı gözlerden çok sıkıntı yaşamıştım. Ardından aldığım Nikon Coolpix 5700 ile bu sorunları aşmıştım. Daha sonra Nikon D70s ve SB600 flaş ile çok rahat etmiştim.

Şemsiye ile strobist çekim örneği
 Ardından şemsiye kullanmaya başlayınca elde ettiğim yumuşaklık ve aydınlanma mükemmeliyeti çok hoşuma gitti. Bende strobistleri izlemeye başladım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder